Traducciones de „cork“ en el diccionario turco » alemán

(Ir a alemán » turco)

tork PHYS

tork

Drehmoment m

çok <-ğu> ADV.

1. çok:

çok

viel

2. çok:

çok

sehr

3. çok:

çok

oft, häufig

locuciones, giros idiomáticos:

çok

zu viel, zu sehr

çok acele!

eilt (sehr)!

çok az

ein (ganz) klein wenig

çok az

zu wenig

çok daha iyi

wesentlich besser

çok defa

häufig, oft

çok fazla

zu viel

çok fonksiyonlu

multifunktional

çok görevlilik

Multitasking nt

bir şeyi birine çok görmek

jdm etw missgönnen

bir şeyi birine çok görmemek fam

jdm etw gönnen

çok kültürlü

multikulturell

çok olmak fig.

zu weit gehen

çok şükür!

Gott sei Dank!

çok şükür!

erfreulicherweise

çok taraflı

vielseitig

çok taraflı POL.

multilateral

çok teşekkürler!

vielen Dank!

çok uzak(ta)

weit entfernt

çok yaşa(yın)! (beim Niesen)

Gesundheit!

çok yönlü

vielseitig

cönk <-gü> HIST

cönk

Anthologie f

çark <-kı> SUST.

1. çark:

çark

Rad nt

2. çark:

çark

Räderwerk nt

cop <-bu> SUST.

cop

Gummiknüppel m

kırk <-kı> NUM

kırk

vierzig

I . kürk <-kü> SUST.

1. kürk:

kürk

Fell nt

2. kürk (auch Kleidung):

kürk

Pelz m

II . kürk <-kü> ADJ.

kürk

Fell-, Pelz-

kürk manto

Pelzmantel m

ark <-kı> SUST.

ark

Bewässerungsgraben m

erk <-ki> SUST.

1. erk:

erk

Macht f

2. erk:

erk

Einfluss m

ırk <-kı> SUST.

ırk

Rasse f

ırk ayrımı

Rassentrennung f

fark <-kı> SUST.

1. fark:

fark

Differenz f

fark

Unterschied m

2. fark:

fark

Wahrnehmen nt

3. fark fig.:

fark

Gefälle nt

4. fark:

fark

(Unterscheidungs)merkmal nt

fark etmek

unterscheiden (wahrnehmen)

fark etmek

merken (trennen)

fark etmek -i

unterscheiden etw

fark gözetmemek

alles in einen Topf werfen

fark etmez

das ist egal

fark etmez

das macht nichts

benim için fark etmez

das macht (mir) nichts (aus)

farkına varmak -in

bemerken jdn/etw

gark <-kı> SUST.

gark

Versinken nt

gark etmek

versenken

gark etmek fam

überhäufen

gark etmek fam -i -e

überschütten jdn mit etw

mark <-kı> SUST.

mark

Mark f

park <-kı> SUST.

1. park:

park

Park m

park

Parkanlage f

2. park (eines Autos):

park

Parken nt

park etmek [veya yapmak]

parken

park yapılmaz!

Parken verboten!

park (etme) yasağı

Parkverbot nt

park saati

Parkuhr f

park ücreti

Parkgebühr f

sirk <-ki> SUST.

sirk

Zirkus m

sirk artisti

Artist(in) m (f)

I . Şark <-kı> SUST.

1. Şark:

Şark

Osten m

2. Şark:

Şark

Orient m

Şark

Morgenland nt

II . Şark <-kı> ADJ.

Şark

orientalisch

terk <-ki> SUST.

1. terk:

terk

Verlassen nt

2. terk:

terk

Überlassen nt

locuciones, giros idiomáticos:

terk

Hinterlassen nt

terk etmek -i

verlassen jdn/etw

terk etmek -i

im Stich lassen jdn

terk etmek (abtreten)

überlassen

terk etmek (abtreten) -e -i

hinterlassen jdm etw

I . Türk <-kü> SUST.

Türk

Türke m

Türk

Türkin f

II . Türk <-kü> ADJ. (Art)

Türk

türkisch

Türk-Alman ilişkileri

türkisch-deutsche Beziehungen pl.

Türk usulüne göre

nach türkischer Art

bark <-kı>

bark → ev

Véase también: ev

ev SUST.

1. ev:

ev

Haus nt

2. ev:

ev

Heim nt

3. ev:

ev

Wohnung f

4. ev:

ev

Familie f

ev bankacılığı

Homebanking nt

ev bark

Heim nt

ev eşyası

Hausrat m

ev hayvanı

Haustier nt

ev idaresi

Haushalt m

ev işi

Hausarbeit f

ev kadını

Hausfrau f

ev ödevi

Hausaufgabe f

ev sahibi

Gastgeber(in) m (f)

ev sahibi

Hauseigentümer(in) m (f)

ev sahibi

Vermieter(in) m (f)

ev ziyareti

Hausbesuch m

evde

zu Hause

evde kalmak

zu Hause bleiben (keinen Mann finden)

evde kalmak

sitzen bleiben

evde kalmış kız

alte Jungfer

evden çıkarmak (Mieter)

kündigen

evden çıkmak

ausziehen

evden eve

von Haus zu Haus

evde yok

er (sie) ist nicht zu Hause

eve

nach Hause

eve dönerken

auf dem Heimweg

eve dönmek

heimkommen

eve gitmek

heimgehen

evsiz barksız

obdachlos (Person)

evsiz barksız

Obdachlose(r) f(m)

evinizdeymiş gibi hareket edin!

fühlen Sie sich wie zu Hause!

berk

berk

fest, hart