Traducciones de „aramaya“ en el diccionario alemán » turco

weitersuchen

aramaya devam etmek

Ejemplos monolingües (no verificados por la redacción de PONS)

turco

Sabahları ve akşamları yiyecek aramaya çıkıp orman yemişleri, deniz yosunu ve otları yerlerdi.

tr.wikipedia.org

Bu sırada şehirde büyük bir kalabalık toplanıp burunu aramaya koyulmuştur.

tr.wikipedia.org

Bir devrimci birlik evini aramaya geldi, bunun üzerine "uzun yollar boyunca" yalınayak olarak kaçmak zorunda kaldı, rastgele gelişigüzel yol aldı.

tr.wikipedia.org

Demokritos, ilk insanların anarşik ve hayvani bir yaşam sürdüklerini, tek tek yiyecek aramaya çıktıklarını ve en lezzetli otlarla ve ağaçlarda yabani olarak yetişen meyvelerle hayatta kaldıklarını düşünüyordu.

tr.wikipedia.org

Ama kendi kavimi başına kral olduğu zaman, kavmıne oturacak ve gelişecek bir arazi ve ülke aramaya başladı.

tr.wikipedia.org

Aralarında yoğun rekabet olduğundan otomobil üreticileri yeni pazarlar aramaya ve ürünlerini her bakımdan (emniyetle alakalı veya ekolojik sınırlamalar gibi) hukukun ve tekniğin son durumunu yansıtmasına dikkat etmek zorundadırlar.

tr.wikipedia.org

Komutan bulduğu hedefi silahçıya aktarır, silahçı ateşleme işlemine başladığında komutan yeni bir hedef aramaya devam edebilir.

tr.wikipedia.org

Erginleşmiş erkeklere eylül başlarında rastlanır ve gelecek yılın mayıs-haziran aylarında çiftleşmek için dişi aramaya başlar.

tr.wikipedia.org

Grup daha sonra yiyecek kamyonetinin içerisinde binayı terk eder ve kendilerine daha güvenli bir yer aramaya koyulur.

tr.wikipedia.org

Araştırmacılar bedenlenmiş bilişi incelemek ve yorumlamak için en iyi yolu aramaya halihazırda devam etmektedir.

tr.wikipedia.org