Traducciones de „konuşmaya“ en el diccionario alemán » turco

Gesprächsrunde

konuşmaya katılanlar pl

Ejemplos monolingües (no verificados por la redacción de PONS)

turco

Doğar doğmaz "anne" diye ağladığı ve 6 aylıkken konuşmaya başladığı, 1,5 yaşında ise ileri derecede okuryazar olduğu bilinmektedir.

tr.wikipedia.org

Sürekli konuşmaya devam eder, ancak artık çantasına ulaşamadığı ve arkasına dönemediği için, umutlu tavrını devam ettirmesi için daha fazla çaba harcamak zorundadır.

tr.wikipedia.org

Bu zaman süreci konuşmaya yeni başladığımız zamandan, zar zor yürüyebildiğimiz yaşlılık dönemine kadar yayılır.

tr.wikipedia.org

Duygulara kapılıp gitmeye gerek olmadığını fark etmek, en azından biri konuşmaya başladıysa oturup dinlememi gerektiriyor.

tr.wikipedia.org

Wernicke afazi hastaları, yetersiz kendi kendini izleme ile birlikte dolaylama nedeniyle konuştuklarında uzun uzadıya ve durmadan konuşmaya devam edebilirler.

tr.wikipedia.org

Ve bu ‘statüko’ karşısında ‘azınlık’ daha kısık sesle konuşmaya başlar ve en sonunda susar.

tr.wikipedia.org

Poirot konuyu araştırırken, düğümü kısmen çözen bir kamp görevlisi konuşmaya fırsat bulamadan asitli su ile öldürülür.

tr.wikipedia.org

Bu fikir hakkında konuşmaya devam eden ikili bir gün senaryoyu yazmaya karar verdi ve tek oturuşta 30 sayfa yazdılar.

tr.wikipedia.org

Ama avukatlar sadece bir formalite icabı vardı ve avukatlar hiç konuşmaya yapmazdı.

tr.wikipedia.org

Willie, abiler arasında geçen bir konuşmaya kulak misafiri olduğunda olanları öğrenir ve içine düştüğü çıkmazın farkına varır.

tr.wikipedia.org