Traducciones de „katarak“ en el diccionario alemán » turco

unter Berücksichtigung gen.

-i hesaba katarak

Ejemplos monolingües (no verificados por la redacción de PONS)

turco

Bazen de sohbetlerine "Şu bizim kayınbirader dün bana dedi ki..." diye başlar; işin içine biraz da kaynanasını katarak, radyo başındaki insanları gülmekten kırar geçirirdi.

tr.wikipedia.org

Karıştırıcı kullanarak kele veya et suyu, sirke, hardal, karabiber ve acı kırmızı biber tozu yavaşça sıvı yağ katarak emülsiyon haline dönüştürülüyor.

tr.wikipedia.org

Bir gezegenin yüzeyinin sıcaklığı, emisyon ve sıcaklık değişimini hesaba katarak, etkin sıcaklık hesaplamasını modifiye ederek tahmin edilebilir.

tr.wikipedia.org

Bu rahatlamayı, daha derinden hissetmek için yeni bir yöntem denemiş ve elde sardığı sigarasının içine kuru karanfil tomurcuklarını katarak içmiş.

tr.wikipedia.org

Onlar sanatlarının kaynağını duygudan çok, düşüncede aramışlar, esere düşünceyi katarak empresyonistlerin aksine, ilim yoluyla değil sanat yoluyla sanata varmak prensibini seçmişlerdir.

tr.wikipedia.org

Bazı yasal sistemlerde bir tazminat kararı, basit tazminatın ötesinde, ek zarar kategorilerinide karar sürecine katarak suçlunun veya diğerlerinin suçu tekrar işlemesini önlemeye yönelik sonuçlanabilir.

tr.wikipedia.org

Bu şekerler, çoğu zaman fermantasyon sonunda arta kalmış kalan şekerler olmakla birlikte, bazı şarap üreticileri mayalanması bitmiş şaraplara taze üzüm suyu katarak tatlılığını artırmaktadır.

tr.wikipedia.org

O halde belirlenmiş olan "üç ay" sınırı, 'en geç antikor üreten bünyeyi' de hesaba katarak düşünülmüş 'maksimum' sınırdır.

tr.wikipedia.org

Ezine Çayı’nın yükselen suları etraftaki ev ve dükkânlarda büyük tahribata yol açarken birçok arabayı da önüne katarak sürüklemiş.

tr.wikipedia.org