turco » alemán

üretmek V. trans.

1. üretmek Kausativ zu üremek:

3. üretmek (Pflanzen, Perlen):

Véase también: üremek

üremek V. intr.

üreme SUST.

1. üreme Verbalsubstantiv zu üremek:

locuciones, giros idiomáticos:

Véase también: üremek

üremek V. intr.

devretme SUST.

1. devretme Verbalsubstantiv zu devretmek:

2. devretme:

3. devretme DER.:

Véase también: devretmek

devretmek <-der> V. trans.

1. devretmek (Aufgabe, Amt):

devretmek -e -i

2. devretmek DER.:

devretmek -e -i

3. devretmek TÉC.:

üretken

işletme SUST.

1. işletme Verbalsubstantiv zu işletmek:

2. işletme (einer Anlage):

3. işletme (Unternehmen):

affetme

çürütme

sürütme

üretimsel

Produktions-

üremek V. intr.

üremi MED

işitme SUST.

1. işitme Verbalsubstantiv zu işitmek:

locuciones, giros idiomáticos:

Gehör nt

Véase también: işitmek

işitmek V. trans.

1. işitmek:

2. işitmek:

üşütme SUST.

1. üşütme Verbalsubstantiv zu üşütmek:

2. üşütme:

II . türeme SUST. GRAM

etmek <-der> V. trans.

1. etmek:

tun

2. etmek (kosten):

3. etmek (Rechnung):

4. etmek (sich belaufen auf):

5. etmek (zeitlich):

etmek -i

6. etmek:

etmek -i -den

locuciones, giros idiomáticos:

etmek -e

Ejemplos monolingües (no verificados por la redacción de PONS)

turco
Demet hattı üzerinde parçacık demetini üretme, koruma, görüntüleme ve hızlandırma işlemleri için kullanılan özelleştirilmiş cihaz ve ekipmanlar bulunur.
tr.wikipedia.org
Madagaskar dışındaki hayvanat bahçelerinde üretme faaliyetlerinin bir kısmı başarıya ulaşmıştır.
tr.wikipedia.org
Zencefilli kurabiye 15. yüzyıldan kalmıştır ve figürlü bisküvi üretme 16. yüzyılda uygulanmıştır.
tr.wikipedia.org
Büyük bir lenfoid organ ve retiküloendotelyal sistemde merkezi bir oyuncu olarak dalak, lenfosit üretme yeteneğini korur.
tr.wikipedia.org
Georgika’da; safranın üretilmesi, üzüm, zeytin, antepfıstığı, elma, armut ağaçlarının bakımı, tohumdan bitki üretme, tarım zararlıları ile mücadele gibi konularda bilgi verilmektedir.
tr.wikipedia.org
Angel's, İsrail'de saatte 3.300 somun ekmek üretme kapasitesine sahip tek üretim hattını geliştirdi.
tr.wikipedia.org
Mimarlar binaların enerji ihtiyacını azaltmak ve kendi enerjilerini yakalama veya üretme yeteneklerini artırmak için birçok farklı pasif ve aktif teknik kullanmaktadır.
tr.wikipedia.org
Etüv, belirli sıcaklıklarda mikrop üretme, sterilize etmekte, ısıtma, pişirme, veya kurutma amaçlı kullanılan laboratuvar fırınıdır.
tr.wikipedia.org
Buldozer ve kar üretme araçları olan kar topları ile kar, iki gün sonra çıkarılan çelik kalıpların üzerine yığılır.
tr.wikipedia.org
Sovyet yönetiminı yanıltmak için ise çeşitli evrak sahtecilikleri, sahte delil üretme gibi farklı kandırma yöntemleri kullanıyorlardı.
tr.wikipedia.org

¿Quieres añadir alguna palabra, frase o traducción?

¡Envíanosla!, estaremos encantados de recibir tu mensaje.

Página en Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe