turco » alemán

vurmak <-ur> V. trans.

1. vurmak:

vurmak -e

2. vurmak:

vurmak -i

3. vurmak (Nagel):

vurmak -i -e

4. vurmak:

vurmak -e

5. vurmak (Herz, Puls):

vurmak

6. vurmak:

vurmak -i

7. vurmak:

vurmak kolunu -e

8. vurmak (Uhr):

vurmak beşi

9. vurmak (in eine bestimmte Richtung):

vurmak sola

10. vurmak (Licht):

vurmak -e

11. vurmak (Ziel):

vurmak -i

12. vurmak (Lotto):

vurmak

13. vurmak fam (Geld):

vurmak -i

14. vurmak (jdm gesundheitlich):

vurmak -i

15. vurmak (Farbe):

vurmak -i -e

16. vurmak (Handschellen):

vurmak -e -i

17. vurmak fam (trinken):

vurmak

ket vurmak V. trans. fam

ket vurmak -e

açığa vurmak

Entrada creada por un usuario

Ejemplos de uso para vurmak

boynunu vurmak
kapıya vurmak
zincire vurmak
ket vurmak -e
volta vurmak SCHIFF
yalpa vurmak
endazeye vurmak -i
mihenge vurmak -i
üste vurmak intr
voli vurmak
biri(si)ni canevinden vurmak
dem vurmak -den
fiske vurmak
prangaya vurmak -i
gem vurmak (dem Pferd)
iğne yapmak [veya vurmak] -e

Ejemplos monolingües (no verificados por la redacción de PONS)

turco
Oyun, muz yapraklarından yapılmış bir topa vurmak için tokmak kullanan her takımda beş oyuncu ile 15 dakikalık çeyrekler halinde oynanıyordu.
tr.wikipedia.org
Dolores tam merdaneyi vurmak üzere kaldırdığında postacı onları görmüştür.
tr.wikipedia.org
Vurmak, parçalamak, dondurmak veya düşmanlara şimşek işareti göndermek ve belirli öğeleri kaldırmak için kullanabilir.
tr.wikipedia.org
Düz oranlı vergiyle, mevcut sistemde vergi sığınakları oluşturmak ve diğer vergi kaçırma yöntemlerine baş vurmak için daha az teşvik oluşur.
tr.wikipedia.org
Petrarca derlemenin ilk mektubunda, yapıtın amacının, yüreğinin derinlerinde gizli sırları açığa vurmak, geçmiş yaşamının ve gençliğindeki hatalarının anılarını kaleme almak olduğunu belirtir.
tr.wikipedia.org
Yerinde infaz genellikle kurbanı silahla vurmak, asmak, bıçaklamak, taşlamak, boğmak gibi pratik yöntemlerle ulu orta yapılır.
tr.wikipedia.org
Toplanma ve gösteri özgürlüğü, bireylerin ve kurumların düşüncelerini açığa vurmak amacıyla toplanabilmelerini ve yürüyüş ya da başka yöntemlerle gösteri yapabilmelerini öngören özgürlüktür.
tr.wikipedia.org
Simeon'un kendisi, kesin darbe vurmak niyeti ile tepelerin arkasına saklanmış ihtiyati geniş süvariden sorumluydu.
tr.wikipedia.org
Son olarak öldürücü darbeyi vurmak üzere yeniçeriler devreye girdi.
tr.wikipedia.org
Bugün halen kullanılmakta olan "dalgaya karşı yüzmek", "büyük balık küçük balığı yer", "kafasını tuğla duvara vurmak", "dişine kadar silahlanmak" gibi atasözleri bulunur.
tr.wikipedia.org

¿Quieres añadir alguna palabra, frase o traducción?

¡Envíanosla!, estaremos encantados de recibir tu mensaje.

Página en Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe